Gecen haftasonu 4 gunluk uzun tatilimizden yararlanarak Los Angeles'a gittik. Yoldaki saat basi sanki biraz once tuvalete gitmemisim gibi aldirdigim tuvalet molalari inanilmazdi. Universiteden arkadasim Cagri orada, ve onun evinde kaldik, bize tam Turk misafirperverligi ile cok iyi bakti. Hatta pek fazla temizlemedigi evinde buyuk capta bir temizlik yapmis, cok etkilendim. Ilk gittigimiz gece 11:30 gibi oradaydik ve bari bir icki icelim dedik, Cagri bizi yasadigi yerin downtown'i Old Pasadena'ya goturdu ama cok da icine sinmeyerek. Cagri Turkiye'de cok cilgin gece hayati yasayan birisi ama burada sakin ev toplantilari yaparak vakit geciriyoruz, cok eglenceli bir yasam yok diyordu. Gercekten de oyle, sehir merkezindeki barlar zaten cok guzel gozukmuyor ama bir de girmek icin sirada bekledikten sonra Cagri'yi renkli ayakkabilari giysi kurallarina uymuyor diye almamalari sebebiyle iyice antipatimizi topladilar. Ogrenci tipi giysi kurali olmayan bir yerde bira ictikten sonra eve donup uyuduk .
Ertesi gun Cagri bizim icin planladigi turistik turuna (her gelene aynisini yapiyormus) basladi. Once onun sevgilisinin yasadigi Venice Beach'de guzel bir kahvalti ile gune basladik. Venice Beach Didim falan tarzi, bir dolu tisort, turistik ivir zivirin satildigi upuzun bir plaj. Dovme, piercing, incik boncuk satiliyor plaj boyu. Bir de arasira filmlerde gozuken, kasli adamlarin agirlik calistigi kafes gibi birsey var, ama hava cok sicak olmadigi icin orada pek aktivite yoktu. Plaj boyunca biraz yuruduk o kadar. Sonra yakinlarda bir rihtima gittik, Santa Monica Pier adi. Ozelligi ustunde bir dolu insanin kendilerince yeteneklerini sergilemeleri. Akrobat Cinliler falan. Oradan da 3rd street diye bir yere yuruduk. Burasi trafige kapatilmis uzun bir cadde, iki tarafinda magazalar var. Ama ozelligi orta kisimda genc ve kesfedilmemis yeteneklerin kendilerini sergilemesi. Ortalik dansci ve sarkici dolu. Bir tanesi cok komikti, on yaslarinda bir erkek cok cok iyi gitar calip, sarki soyluyor, annesi de arkasinda komut veriyor.
O gun yeterince dolastigimiza karar verip ev yoluna koyulduk, ama ev yolu biraz uzundu, once Rodeo Drive adli, filmlerde (Julia Roberts-Pretty Woman) alisveris caddesi olarak gozuken, Holywood unlulerinin alisveris yaptigi super luks magazalarin oldugu caddeden gectik. Sonra da o unlulerin yasadigi, Beverly Hills'den ama tabii pek birsey gorulmuyor, unluler ortalikta dolasmiyorlar. Oscar odullerinin dagitildigini Cin Tiyatrosundan gectik Holywood'da, ve aslinda Holywood'un o kadar da ilginc bir yer olmadigini farkettik. Son derece uyduruk hediyelik esyalarin satildigi dukkanlar, kirli kaldirimlar, ve kotu barlar disinda birsey yok.
Geceyi Cagri'nin oradaki Turk arkadaslariyla gecirdik. Inanilmazdi, 15 kisi falanlar, Turkiye'de herhangi bir evdeymis gibi bir ortam oluyor. Aralarina cok fazla yabanci almiyorlar. Muhtesem eglenceli degildi, ama yolda ugrayip beyaz peynir aldigimiz Ermeni supermarketi bizi epey mutlu etti. Ertesi gun sabah erkenden kalkip, pancake'li bir kahvalti yaptiktan sonra yola koyulduk. Yol 5 numarali highway, haritada Los Angeles'i San Francisco'ya baglayan yol. Dumduz gorunuyor, oyle. 7 saat ve surekli dumduz giden uzun bir yol. Yolda devamli ruzgar uyarilari vardi, metal yol tabelalari ruzgardan yirtilmisti, ve filmlerde gozuken yuvarlak otlar yolda yuvarlaniyor, buyuk olan bazilari arabalarin ustune gelince biraz panik yasaniyordu. Film gibiydi. Bir ara yan tarafimizda yemyesil bir tarlada bizim gittigimiz yonde yuvarlanan otlar cok ilginc bir goruntu yaratiyordu. Boslukta kosan otlar..Ve heryerde teknolojik yel degirmenleri, California'nin ruzgar enerjisi uretim alaninda geciyormusuz. Aksama dogru yolculugumuzu saganak yagmurla bitirdik. Aksam Cagri aradi ve biz gectikten sonra route 5'in ruzgardan, alternatifi olan yolun yagmurdan kapandigini soyledi!
Pazartesi sabahi Gulum buyuk bir heyecanla uyandi, o da gobegine piercing yaptirmaya karar vermis. Hizla unlu bir piercingcinin oldugu Castro caddesine gittik, burasi homoseksuelleri ile unlu olan cadde. Gittigimiz yerde illegal oldugu icin piercing yaptirirken herhangi bir uyusturucu kullanmamalarina ragmen Gulum'un heyecani gecmedi, simdi artik ikimizin de gobeklerinde ayni piercingden var! Bana yapilan operasyonu goremedigim icin Gulum'unki yapilirken izlemeye girmistim, cok sevimli gozukmuyormus. Epey kalin bir cubukla deliyorlar, kumasa dikis ignesi gecirir gibi hareketlerle.
Haftanin geri kalaninda cok ilginc bir sey yoktu, arasira sehre inme, yemekler, sinif arkadaslari ile gezmeler. Sinif arkadaslarindan Taiwanli Oscar Li'nin bebegi oldu 6 hafta once, ve bizi bebegini gormeye cagirdi gecen Cuma gunu, evde minyatur bir Oscar Li vardi, cok komikti. Cumartesi gunu ona hediye aldik hemen, bebek tulumu ve onun komik takkesi, cin sapkalari gibi.
Pazar gunu okyanus kiyisinda yuruyus yapmaya gittik John'la. Buradaki doga goruntuleri muhtesem. Zeyna ya da Herkul filmlerinin cekimlerinin yapildigi Irlanda yarlari gibi yerlerden okyanusu gorerek yurumek cok guzel. 2-3 saat suren bir yuruyus rotasi. Yuruyus sirasinda yanimizdan gecen bir uclu beni cok guldurdu, kosarak geciyorlardi. Onde fit ama cok fit gozuken, dimdik gururlu bir bayan, arkasindan yorgun gozuken bir adam, en arkadan da olmus, bizi gordugu halde dili cikmis bir sekilde yonunu degistiremeyip ustumuze kosan kopek. Normalde boyle bir yuruyuste birileriyle karsilasinca herkes birbirine "merhaba, nasil gidiyor?" diyerek geciyor, bu ucluden pek ses cikmadi, kadin biraz gulumsuyordu.
Bu hafta sinifimiz acisindan aktif bir haftaydi. Sali gecesi Japon Madoka sushi gecesi yapti, yardim icin Zehra ile erken gittigimizden sushinin hazirlanma kismina yetistik. Malzemelerini bulduktan sonra aslinda zeytinyagli sarma yapabilen biri icin cok zor degil, ama malzemeler onemli. Brezilyalilar da o gece geleneksel ickileri kaperinia hazirlamayi ihmal etmeyip, butun gece bosalan bardaklari doldurdular.
Brezilyalilar hizlarini alamayip Cuma gecesi kendi evlerinde parti yaptilar, gercekten eglenmeyi biliyorlar, gittigimiz bir dolu yerden daha eglenceliydi. Bir ara kesin onlari Brezilya'da ziyarete gitmeyi dusunuyoruz. Rio de Janerio'da festival...
Haftasonu hava cok cok guzeldi, parkimizda guneslendik cumartesi gunu, yanik izlerimiz var. Sonra yine Shannonlarla sehirde bulusmaca. Gulum tendonlarini yirttigi icin bu haftasonu evde koltuk ve filmlerle birlikte olmak zorunda kaldi. Shannonlarin sehirdeki, gezi kitaplarina girmeyen gizli noktalari gostermeleri cok guzel. Dun gece de onlardan birine gittik. Sehir merkezinde gokdelenlerin oldugu is merkezi bolgesinde iki buyuk caddesin ortasinda minicik gecit sokak, Belden sokagi. Yanyana 5 tane sirin kucuk italyan, fransiz, akdeniz restorani. Kapilarinda yer gostericiler musterileri yakalamaya calisiyor, birbirleriyle atisip duruyorlar. Garsonlarin cogu yabanci ve gay.
Perihan Magden Mesut Yilmaz'dan nefret ediyor, Devlet Bahceli'yi de ona nispeten biraz seviyor. Turkiye krizi atlatabilecek mi, gorunurde bir kahraman varmis gibi gelmiyor bana. Dolarin bir turlu sabitlenememesinin, ne olup ne olmayacaginin belirlenemesinin Tugba'nin tatil planlarinin habire degistirmesine ben de cok kiziyorum.