Bazen burada dunyadan haber almak ne kadar zor diye dusunuyorum, Amerika o kadar buyuk ki kendi eyaletleri arasinda bile haber akisi zor. Televizyonlar lokal haberler veriyor, ve lokal programlar var. New York'da ayni televizyon sovlarini izlemiyorlar. Ama bir yandan da ne kadar cok farkli kulturle ilgili, ne kadar cok farkli sey ogrendigimi dusunup sasiriyorum. Tabii bu San Francisco'ya ozgu birsey, altina hucum devrinin kultur akisi herseyiyle duruyor. Sehir Amerikalilardan cok yabancilarla dolu, daha az yabancilik hissetmeye yardim ediyor.
Bu yuzden bazen bilgi akisi yerine gercek yasam izlerinin daha cok sey ogrettigini dusunuyorum bana. Belki de biraz da uluslararasi program ve ogrencilerin faydasi oldu, ama simdi Arjantindeki ekonomik krizi ben de onemsiyorum oraya donmek istemeyen arkadaslarimla. Ya da buradaki enerji krizi, Almanyadaki soguk kislar. Meksika Burritosu (annemin sevdigi ender yabanci yemeklerden biri), Cinlilerin Dim Sum'i - bizim manti gibi birsey ama icine karides, sebze hersey koyuluyor ve haftasonlari kahvalti, brunch karisimi birsey olarak yeniyor. Pisbogazligima gulmeyin, yemek kulturu de bir kultur, hem o da insana cok sey ogretiyor. Mesela Cinlilerin kalabalik nufuslarina yemek yetistirmek icin nasil bulduklari herseyi pisirip yediklerini gormek, onlarin kulturunu daha yakindan tanitiyor. Ayrimcilik yapmak istemiyorum ama irk olarak sari benizlilerden cok hoslanmiyorum galiba, ama sevdiklerim de var tabii. Yarin iki tane cinli arkadasim bize Turk yemegi denemeye gelicek..
Ertugrul - TAI'den arkadasim - bana muhtesem bir fotograf gondermis. Ozel aletlerle, bir ucak gunesin onundan gecerken cekilmis. Biliyorum resimleri gormek uzun vakit aliyor orada, ama vaktiniz olursa beklemeye, cok guzel..