Sanirim son zamanlardaki yogunlugumdan dolayi vakit bulamadigim ve en cok ozledigim sey yemek yapmak.
Yogunlugumun neden kaynaklandigini yaziyim ki oylesine soylemedigim anlasilsin:
- Yeni isim. Eglenceli ama yogun.
- Evlilik hazirligi. Sanirim Amerika'da bir dugun planliyor olsak ya da Turkiye'de yasasak, hayatimiz daha kolay olabilirdi. Ama biz San Francisco'dan Istanbul'da bir dugun planliyoruz. Bu tabii ki hayiflanmak degil. Ugrastigimiz hersey bizi mutlu ediyor. Bir yandan da kitalararasi yonu sebebiyle bu dugunun daha cok ugrastirdigi konu oluyor.
- Geziler. Bir kismi dugun icin ya da nisanli oldugumuzdan, bir kismi da keyiften. Kisaca bir liste:
o Calistoga, 19-21 Subat: John'la birlikteligimizin ucuncu yilini kutlayacagiz. Calistoga camur, mineral banyolari, masajlari ile unlu, Napa vadisine on dakika uzaklikta kucuk bir kasaba. Persembe aksami Bouchon'da rezervasyonumuz var. Burasi French Laundry ile unlu chef Thomas Keller'in diger restorani. French Laundry su an kapali oldugu icin oraya gidemiyoruz. Zaten French Laundry'de rezervasyon yaptirmak dugun hazirligi kadar zor. Bu arada Thomas Keller su an unlu Time Warner kulelerinde bir restoran aciyor!
o Florida, 10-14 Mart: John'un ailesi ile okyanus tatili. Kendimi gunese teslim etmek icin cok cok heyecanliyim.
o Chicago, 26-28 Mart: Cuma aksami John'un ailesini arkadaslari bizim icin minik bir yemek veriyorlar. Cumartesi aksami ise, bir bowling salonunda yasitlarimizla kutlayacagiz nisanliligi (buranin neredeyse kirk gun kirk gece suren nisan-evlilik kutlamalari insani mesgul etse de, cok hayiflanmiyorum hani). Bu geziye buyuk ihtimalle Zeynep ve Kurt de geliyor. Onlarla Chicago gokdelen turu yapip, yorumlarini almak ilginc olucak.
o Turkiye, 30 Mart-6 Nisan: Yuppii! Herkesi gormek, Turk yemekleri yemek ve dugun icin son kararlari almak icin cok heyecanliyim.
- Baska bir iki ivir zivir proje.
Iste bu sebeplerden dolayi yemek pisirmeye cok vakit kalmiyor. Tabii yemek pisirmekten kastim, kolay yapilan, sade seyler degil, bir tarife bakarak ugrasilan, ozel alisveris gerektiren heyecanli seyler.
Son zamanlarda, gunde bes ogun yemek yiyerek, haftada uc defa kosmak icin gerekli proteini vucuduma alma isini kolaylastirmaya calisiyorum. Genelde balik disinda et yemedigim ve bazen de diger protein kaynaklarina dikkat etmedigim icin proteinsiz egzersiz cok yorucu oluyor. Gunde bes defa saglikli beslenmek icin de habire sebze hasliyor, sade yemekler yapiyorum. Ofiste uc ogun yemek yemek komik gozukuyordur buyuk ihtimalle ama hersey saglik icin.
Neyse, gelelim yemek yapmaya. Aylardir sadece bir kitap okuyormusum gibi gozukse de, hala Jeffrey Steingarten'in kitabi ile ugrasiyorum (onun yanisira baska kitaplar da okuyorum!) Bu kitap, yazarin Vogue dergisindeki aylik yemek yazilari ve baska arastirmalarinin toplami. Epeyce bir bolumu var ve hepsi bilimsel bir deney yaklasimi ile anlatiyor yemek konularini. Okumak oyle kolay degil. Gercekten keyif almak icin yavasca, sindirerek okumak gerekiyor. Bazen uzerinde biraz daha dusunmek, arastirmak yapmak, anlattiklarini yemek ya da pisirmek de soz konusu.
Her bolumunu bitirdikce bu kitabin, yeni bir yemek merakim oluyor. Tabii bir de yemek yapmak icin insanin guzel, olanaklari genis bir mutfaginin olmasi lazim (sart olmasa da). Su an gecici olarak yasadigimiz studyo bu olanagi saglamadigi icin yemek yapma sansim biraz daha azaliyor.
Sanirim evlilik sonrasinda yemek pisirme konusunda bir iki ders alacagim. Kucuk detaylarin, bazi tekniklerin nasil herseyi degistirdigini okuyup duruyorum. Annemden ogrendigim bilgiler ne kadar yararli olsa da, ufuklarimi genisletmem lazim. Yeni evimizdeki genis mutfak beni bekle, geliyorum.