Chicago'ya geldik, uc haftayi gecti geleli. Neler yaptik, neler oluyor:
- Ilk hafta jetlagimizi atmakla gecti. Sabah erkenden uyanip kahvalti yapip, herkes uyanirken alisverisimizi bitirmis sekilde geri donup ogle yemegi yedik. Bir haftada atlattik bu donemi.
- Buddy yeniden aramiza katildi. Aksam disari cikarmalari San Francisco'dakilere gore daha soguk ve zorlu ama kopegimize kavusmak cok guzel. Lula'nin Buddy ile iliskisi eskiden oldugu gibi, cani istediginde oynayip, yoluna ciktiginda sinirlenmek seklinde. Adele ise uyandiginda Buddy nerede diye soruyor, caktirmadan surekli besliyor. Cok iyi arkadas olucaklar, umarim. Ikisinin fotografini cekemedim ama Lula ve Buddy asagida:
- Lula okula basladi. Istanbul'daki okulunun benzeri Chicago British School. Okul Istanbul'daki mini kampuse gore cok daha buyuk oldugu icin her gun kalabaligi gormek cok hosuna gidiyor. Artik okul degistirme islemine de alistigi icin herhalde, cok fazla zorlanmadi yeni okulunda. Bale derslerine bile basladi!
- Adele de benimle derslere basladi. Muzik, bilim! Her ne kadar bilim dersinde cozunurluk, karisim gibi kavramlari ogretmeye calissalar da, cocuklar icin esas eglence ortaligi dagitma ve suyla oynama. Hem de laboratuar onlukleri ile...
- San Francisco'yu ziyaret ettik. Eski sehrimiz ve arkadaslarimiz cok iyi geldi bize. Her ne kadar sisli ve yagmurlu bir haftasonu olsa da San Francisco'da, Chicago'nun sogugunun yaninda hic etkilemedi bizi hava. Asagida donus icin havaalaninda iliman iklim giysileri ile Lula ve arkada kislik malzeme yiginimiz!
Chicago'ya alisma simdilik iyi gidiyor. Cok guzel bir sehir olmasi, her yerin muze ve cocuklar icin (soguk havada bile) aktivite dolu olmasi isleri kolaylastiriyor tabii...